Vakfın kelime anlamı Türk dil kurumu büyük sözlüğünde şöyle tanımlanmıştır:

1) Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para.                                    2)Bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildiği yer. 

3)Birçok kişi tarafından kurulan ve toplum yararına çalışmayı ilke edinen kuruluş.

Vakıflar Genel Müdürlüğü web sayfasında vakıf tanımı daha geniş anlatılmıştır:  “Arapça bir sözcük olan ‘vakf’; sözlük anlamı ile durdurma, hareketten alıkoyma, hareketsiz bırakma manalarına gelir. Ayrıca “tamamen verme, büsbütün verme” anlamını da içerir. İktisadi anlamda vakıf; kişisel çalışma ve gayretle elde edilen imkânların ve mal varlığının gönül rızasıyla paylaşılmasını öngören hukuki bir sistemdir.  Türk Medeni Kanununa göre vakıf; gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleri ile oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır.  Vakıf, tarih boyunca süregelmiş yardımlaşma ve dayanışma duygusunun kurumsallaşmış halidir. O halde vakıf tüm insanlığın mutluluğunu amaçlayan bir sistemler bütünüdür.” İfadeleri bu sayfada yer almaktadır. Vakfın bu coğrafyada işleyişi, özü aslında şefkat ve merhamet duyguları üzerinedir.Vakıflar, vakıf amacı ile kurulduğunda sadece mülkler ve nakitler değil, kişilerde bu çalışmalara kendini vakfe ettiğinde varılmak istenilen sonuç sürdürülebilen, hareket noktasını yardımlaşmadan alan şefkat ve merhamet duygularının ön planda olduğu çalışma ve çabaların bir bütünüdür.Vakıflar bu topraklarda yüz yıllarca birçok yararlı çalışma yapmıştır. Bu çalışmalar yapılırken kişisel kazançlar ön planda tutulmamıştır. Tutanlarda uzun ömürlü olamamıştır.Anadolu’ya yerleşen atalarımız bu topraklar için neredeyse savaşsız bir yıl dahi geçirmemişlerdir. Bunun sonucunda birçok yardıma muhtaç dul ve yetim nüfus oluşmuştur. İşte bunlara şefkat ve merhametle el uzatan vakıflar olmuştur.  Sadece kendi boylarına değil düşmanlarının yetim ve dullarına da sahip çıkan bu yapılar olmuştur.Vakıflar sayesinde yerleşik düzene geçen nüfusun ihtiyacı olan, aş evi, medrese, suyolu, çeşme, köprü ve binanın yapılması vakıfların şefkat eliyle olmuştur.Yardımlaşmanın ve dayanışmanın kaleleri vakıflardır.Sadece yardım alacakların değil, birey olarak ben ne yapabilirim ki, bu ufacık miktarla ne katkım olabilir ki, vaktimi en iyi şekilde nasıl değerlendirebilirim ki; diye düşünen topluma faydalı olmak isteyen her bireyin toplanacağı çatı, vakıfların şefkat ve merhamet çatısıdır.

Şen ve esen kalın. A. Tufan Güven UKTEV Yön. Kur. Bşk.