İran- İsrail çatışmasının savaşa dönmesi an meselesi. Bu çatışmalar savaşa dönüşürse dünyada hiçbir ülkenin piyasaları ön görülür olamayacaktır.
Dünya’yı, özelliklede ülkemizi yakından ilgilendiren bu durum başta gelişmekte olan ülkelerin yunan mitolojisindeki Sisifos gibi tam taşı tepeye çıkarmışken taşın tekrar aşağıya yuvarlanması gibidir. Gelişmekte olan ülkelerde son on beş yıldır ABD’nin dünyayı karıştırması ile ülkelerin aldığı tedbirler, halkına yutturduğu açı reçeteler boşa gitmekte gelişmekte olan ülkeler tekrardan başa dönmektedir. Zaten ABD yönetimindeki Finans ve sanayi sektörleri tamda bunu istemektedir.
Bu durum önceleri AB ülkelerinin de hoşuna gitmekte, önlerine ABD tarafından atılacakları sabırsızca beklemekteydiler. Mutluydular. Kazandıklarını sanıyorlardı. ABD’yi yöneten kesimin Tek dünya devleti projesinde kendilerine verilecek Derebeyliklerinin hayalini kuruyorlardı.
Bakalım durum böylemi olacak? Hep beraber bu gelişmeleri, satrançta oynanan bir taşa bakarak, karşı hamleler ve diğer hamleleri tahmin ederek oyunun sonucunu kestirmeye çalışır gibi kazananları ve kaybedenleri tahmin edelim.
Öncelikle Atatürk’ün şu sözünden yola çıkalım. “ Savaşın kazanını yoktur.” Her savaş insanlar için ve dünya için bir yıkımdır. Eğer savaşınızın nedeni Ülkenizin işgali ve Bağımsızlığı tehlikede değilse.
İran- İsrail çatışması savaş durumuna geçerse en başta hemen etkilenecek olan Ülke Türkiye olacaktır. Sonrasında Avrupa ülkeleri çok geçmeden AB, bu bombanın tesir etkili parçalarından yara alacaktır. Bu güne kadar ABD’nin, Ortadoğu da ki tüm planlarından dolayı günlük hayatı ve ekonomisi kötüye giden ülke Türkiye ve Avrupa devletleri olmuştur. Ukrayna- Rus savaşı sırasında sıkıntıyı çeken Avrupa devletleri olmuştu. Ukrayna’ya askeri ve para destekleri vermiş. Ama hasılatı, Ukrayna ile değerli madenler anlaşması yaparak parsayı ABD toplamıştır. ABD, Ukrayna- Rus savaşında, Afganistan da, Irak da, Suriye de kullandığı ama sonrasında ne yapacağını bilemediği birçok tehlikeli tipleri iyi paralar vererek Ukrayna da ortadan kalkmalarını sağlamıştır. Peki, Avrupa bu işten ne kazanmıştır? Milyonlarca göç etmiş Ukraynalı ve Soğuk geçen kış ayları, Sanayide her an çarkların durması korkusu.
Ülkemiz konusuna girmiyorum. Zaten bu etkileri senelerdir yaşıyoruz. Hem de savaşan ülkenin halklarının yaşadıkları kadar.
Gelelim ABD’nin kazançlarına, planlarını uygulamaları konusunda son derece başarılılar. Ama planları, planladıkları sonuçları vermiş midir? Daha ilerisi için planladıkları sonuçları alacaklar mıdır? Bence hayır.
Birincisi, tüm dünya halklarında uyanan ABD ve İsrail nefreti belki de yüz yıllarca geçmeyecektir.
İkincisi, Avrupa ülkeleri ABD ile yaptıkları ittifaklardan ülkelerindeki etkili yapıların baskısı ile çıkmak zorunda kalacaklar. ABD müttefikleri ile güçlü bir ülke olduğunu unuttu. Örneğin Türkiye ittifakını kaybederse ABD de, İsrail de Ortadoğu da var olamaz. Müttefiklerini durmadan zarara sokan, küçük gören ABD’nin yanında ne Avrupa ülkeleri nede Türkiye kalır. Kontrolsüz güç olamaya başlayan ABD ve Tetikçisi İsrail çok kısa sürede yalnızlaşır. Bu iki ülkenin karışmakta olan içyapıları kontrol edilemez hale gelirse ki gelme ihmali her geçen gün kuvvetleniyor. Bu nedenle başka ülkeleri ve dünya haritalarını yeniden dizayn etmeye çalışan bu iki ülke içeriden dizayn edilebilir.
Osmanlı devletini çökertmek isteyen İngiltere Osmanlı devletine iç ayaklanmalar ve Rus- Osmanlı savaşları ile batıda, doğuda, kuzeyde ve güneyde cephe açarak askeri ve ekonomik olarak zayıflamasını sağlamış öldürücü darbeyi de Birinci dünya savaşında vurmuştur. Şu anda ABD de birçok yerde kendisine cephe açmıştır. Bunun ekonomik yıkımlarını yaşamaktadır ve sosyal yıkımları yaşaması da yakındır.
Üçüncüsü ve en önemlisi ise; 1989 yılında Berlin duvarının yıkılması ile birlikte Demir perde dediğimiz Varşova paktının ortadan kalkması sonucu tek kutuplu hale gelen dünya da uzun yılar geçmesine rağmen Avrupa birliği bu durumu iki kutuplu hale getiremedi. Ama fizikteki “ Bir kuvvettin boşalttığı yeri, ikinci kuvvet doldurur.” Prensibi, sosyoloji içinde geçerli olduğundan bunu son yılarda gelişen ekonomik ittifakların ( Şangay beşlisi) yanı sıra bu ülkelerden bazıları askeri antlaşmalar ile mesela İran, Rus ve Çin devletleri arasında yapılan askeri ve savunma antlaşmaları ile iki kutuplu dünyanın temelini atmışlardır. Bu durumda İran- İsrail çatışması çıkarsa ve ABD gibi bazı ülkeler İsrail’e taraf olurlarsa, ABD’nin bu güne kadar kendinden uzaklarda süren savaşlardan parsa toplaması sona erebilir. Çünkü bu durumda savaşacağı ülkeler kendisine orta menzilli füzelerin ve Savaş uçaklarının ulaşabileceği Çin ve Kuzey Kore ile olacaktır. Zaten ekonomisi ve psikolojisi bozuk olan ABD vatandaşları bu durumu kaldıracak dirençte değillerdir. Ülke önce karışır sonrasında yok olur gider.
Afrika Atasözü ne der? “ Tavşanlar ülkesinde Tavşan avlıyorsanız, tavşanlara dikkat etmeniz yeterdir. Ama Aslanlar ülkesinde tavşan avlıyorsanız hem aslanlara hem de tavşanlara dikkat etmemiz gerekir.”
Birinci dünya savaşı, ikinci dünya savaşı ve sonrasında tavşanlar ülkesinde tavşan avlayan ABD, bu gün Aslanlar ülkesinde tavşan avladığının farkında değilmiş gibi davranıyor.
Saygılarımla. A. Tufan Güven