TOBB Yönetim kurulu üyesi Selim Kandemir'in katkılarıyla, TOBB geri dönüşüm sektör meclisi başkan vekili seçildiğim meclisimiz 2021 yılının Ocak ayında kuruldu.Bugün Tekstil sektörünü ile ilgili konuşmamız gereken en önemli konuların başında geri dönüşüm, temiz enerji ve buna bağlı olarak sürdürülebilirliğin geldiğine inanıyorum.Metal, plastik, tekstil, lastik, kağıt ve endüstriyel atıklar geri dönüşümün temel taşlarını oluşturur Ve bu kategoriler içinde en çok katma değer yaratan tekstildir. Burada devletimiz tekstili kendi içerisinde hazır giyim ve tekstil olarak iki alt başlığa ayırmaktadır.
 
Pek çoğunuzun bildiği üzere Tekstil sektörü 2021 yılında gerçekleştirdiği 12,9 milyar dolar değerinde ihracatla Cumhuriyet tarihi rekoruna ulaştı. 2021 yılında yüzde 33,2 oranında ihracat artışı gerçekleştiren tekstil sektörü, ihracat gerçekleştirdiği 200'ü aşkın ülke ve bölgenin yaklaşık yüzde 85'inde ihracat artışı yaşadı. Bununla beraber Türkiye'deki tekstil sektörü, hazır giyim alanında sağlanan 17,5 milyar dolarlık ihracat hacmi ile dünyanın en büyük 4.hazır giyim ihracatçısı konumuna yükseldi. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz'e göre ise Türkiye,2021 yılında gerçekleştirdiğimiz ihracat başarısını, 2022 yılında 15 milyar dolar değerinde tekstil ihracatıyla taçlandıracak.

Tekstil sektörünün başarmış olduğu bu yaklaşık 30,4 milyar dolarlık ihracatın 3'lük kısmı geri dönüşümden gelmektedir. Bu geri dönüşüm oranının p'i ise bir tekstil geri dönüşüm merkezi olan Uşak'tan karşılanmaktadır. Bunun yanı sıra Uşak'ta üretilen ara mamül dediğimiz iplik ve elyaf''ın ülkemiz için yarattığı katma değer 1.8 milyar dolar civarındadır. Burada bahsi geçen nihai mallar (çorap, havlu, çarşaf, bornoz, nevresim, halı, kilim, hazır giyim vb) olduğunda ise bu değeri ortalama 5 katı ile çarpmak doğru bir yaklaşımdır. 

Hem dünyada hem de Türkiye'de Uşak'ta üretilen ipliğin payı kayda değer bir öneme sahiptir. Örneğin, Çin'den sonra çorap üreticiliğinde 2.sırada yer alan Türkiye'deki çorapların P'si Uşak'lı tekstilciler tarafından üretilmektedir. Denizli merkezli havlu ve çarşaflarda ise yaklaşık 4 milyar dolarlık bir ihracat hacmi vardır. Burada da bu ürünlerin üretiminde Uşak ipliğinin payı takribi @ oranındadır. Bunun yanı sıra 3 milyar dolarlık halı üretiminin bütün çözgüsü Uşak ipliğinden yapılmaktadır.
Fakat ne yazık ki Uşak son kullanıcıya ulaşan ürünü değil bu ürünün ipliğini üreten tarafta olduğundan, yarattığımız değer rakamlara yansımamakta ve şehrimizin başarıları gölgelenmektedir. 
Bütün bu ihracat rakamlarının ve Uşak'ın bu sektöre olan katkısının arttırılmasının yolu geri dönüşümden geçmektedir. Her türlü kaynağın azalıp, pahalandığı ve zor bulunur hale geldiği günümüzde geri dönüşüm kutsal bir iş haline gelmiştir. 
Bakın 1 kg pamuk üretmek için 10.000 litre suya ihtiyaç vardır. Bu rakam bugünün teknolojisi de göz önünde bulundurulduğunda, su kaynakları günden güne azalan dünyamız için astronomik bir su kaybıdır. Bugün Güney Anadolu'daki topraklarımızın maruz kaldığı kuraklığın temel sebebi, uzun yıllar pamuk yetiştiriciliğinden kaynaklı olarak suyun toprağı yıkamasıdır.  Bu kuraklığın önüne geçmek için devletimiz barajlar yapmak durumundadır. Fakat bizim için aslolan yarını bugünden korumaktır.

İşte bu sebeple Uşak olarak her zaman dediğimiz gibi “ tarlasız pamuk, koyunsuz yün, petrolsüz elyafé üreterek ekolojiyi bozmadan doğayı kirletmeden maliyetleri düşürerek katma değerli işler yapmaya çalışıyoruz. Burada petrolsüz elyafın ne anlama geldiğini biraz açmak önemli. İpliğimizin hammaddesi olan elyaf bugün pet şişelerin granül hale getirilip, eritilmesiyle tekrar polyester elyaf haline getirilir.

Türkiye 'de maalesef tekstil geri dönüşümünde yaratılabilecek fırsatların bilinirliği diğer alanlara göre daha azdır. Bu sebeple biz bu alandaki düşünce ve fikirlerimizi her zaman her yerde savunarak sektörümüzün hakkettiği değeri görmesi için çaba sarf etmeye devam edeceğiz. Bizim bütün gayretimiz bu güzel memleketi daha güzel ve sürdürülebilir yarınlara taşımakla ilgilidir.

Bunların yanı sıra iklim değişikliğinin sanayiye olan etkileri ve önemi konusunu ele alırken, Uşaklı sanayiciler olarak bunu sadece geri dönüşümle sınırlı tutmamamız gerektiğinin de farkındayız. Bu sebeple Uşak Organize Sanayi Bölgesindeki 33 firmamızda, 31,842 mW hacminde, güneş enerjisi santralleri kurduk. Buradaki nihai hedefimiz kurduğumuz güneş tarlalarının sayısını arttırarak, temiz enerji kaynağı kullanımını desteklemek ve iklim değişikliğine neden olan karbon salınımının azaltılmasına katkıda bulunmaktır.

Tabii tüm bu hususlarda devletimizin desteği bizim düşünce ve fikirlerimizin hayat bulması için çok büyük önem taşıyor. Bizim buradaki beklentimiz uyumlu mükelleflere uygulanan S.S.K indirimi gibi desteklerin “çevreci” mükellefler için de geçerli olmasıdır. Bunun yanı sıra enerji indirimi, gelir vergisi indirimi gibi destekler de önümüzü açacaktır.

Bizler de devletimizin sağlayacağına inandığımız bu desteklerle, bugün olduğu gibi yarın da dünyamızı daha yaşanabilir kılmak ve yeni nesillere daha iyi bir gelecek sunmak için doğa dostu çözümler aramaya ve bunları hayata geçirmeye devam edeceğiz.