Türk Dil Kurumu sözlüğünde;
"Hırs: Bir şeyi elde etmek için duyulan, önüne geçilmez derecede kuvvetli istek, aşırı tutku. İkinci anlamı: Öfke Hayal: Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey; imge, hülya: Plan: Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi, bir konunun yolunda yürümesi için uyulması tasarlanan düzen.” olarak tarif edilmişler.
Günlük hayatta Hırs ve özellikle hayal çok farklı anlamlarda kullanılmakta gibi görülse de, Türkçemizdeki üstün özelliklerden birisi olan ayrı anlatımla, tam anlatıma ulaşma mükemmelliği sonucu olarak mesela hırslı, olarak birini tanımladığınızda amaca ulaşmak için gerekirse hayatını yaşamama pahasına da olsa hedefine varmaya çalışan insan olarak kullanılır. Bazen de hırslı kelimesi; Amacına ulaşmak için yapmayacak şeyi olmayan, en yakınlarını da onurunu da gerekirse satan birey olarak kullanılır.
Hayal konusuna gelirsek; Hayal insanı ayakta tutan, amaçlarına ulaşmak için atacağı ilk adımı ve sonradan yorulmadan bu yolda yürüyeceği enerjiyi ateşleyen motivasyon ve azim kaynağımız.
Hayal için bir şeyler söyleyecek olursak; Hayallerimizi gerçekleştirmek ve Hayallerimiz gerçeklere dayandırmak zorunda değiliz.
Ama Plan çok farklı şeydir. : Plan nasıl tarif edilmişti; “ Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi, bir konunun yolunda yürümesi için uyulması tasarlanan düzen.” Buradan çıkarılması gereken en önemli sonuç, “ Hayallerinizi gerçekleştirmek zorunda değilsiniz ama planlarınızı gerçekleştirmek zorunda olduğumuz. Ve bu amaçla hedefe doğru planlı bir şekilde yürümek.
Hayalle, plan arasındaki farkı kısaca şöyle söylesek yanlış olmaz sanırım. “ Planlarınız barut gücünüze göre mesafenizi seçmeniz gerekirken, Hayalde ise; hedeflerinizi barut gücünüze bakmadan seçebilirsiniz.
Gelelim Hayalci, hırslı ve planlı insanların nasıl olduğu bu insanların çoğunluğunun olduğu illerde, partilerde, kurumlarda neler olduğuna.
Hayalleri olan illerin bir zamanlar bizim olduğumuz gibi ilkler şehri olduğunu, bireysel değil toplumsal olduğunu, çatışmacı değil, rekabetçi olduklarını, iletişim becerilerinin yüksek, başarılı insanları örnek alan, bu insanların güzel şeylere önderlik eden, birçok insanın bulunduğu bu şehirlerde, bu insanları ölümsüzleştiren eserlerin ve isimlerinin her yerde olduğunu hemen fark edersiniz. Şehirlerine hizmet eden bu değerlerin hayallerini bir plan çerçevesine oturttuklarını hedeflerine yorulmadan, tüm engellere rağmen nakitlerini ve vakitlerini harcamaktan kaçınmadıklarını bilirsiniz.
Hırslı insanların olduğu yerleri ise, bireyselliğin ön planda olduğunu, rekabetçi değil, çatışmacı olduklarını. Kindar olduklarını, kısa vade kazançlar peşin olup gelecek nesillerine mutlu değil mutsuz bir şehir bıraktıklarını. Ve başarılı insanların hayat hikâyeleri hakkında bilgi sahibi olmayan, başarılı insanları örnek alan değil, kıskanan insanların yaşadığı mutsuz, suça, madde bağımlığına itilmiş insanların oluşturduğu birimler, şehirler olarak görürsünüz.
Gelin eskiden olduğu gibi hayalleri olan, bunları gerçekleştirmek için şehrimizin her imkânın olduğunu bilerek doğru planlar yapabilen insanlarla, kimin parasını, kimin aklını kullanarak, mutlu, kalkınmış, parçalanmış ailelerin olmadığı, iş, aş ve eş derdi olmayan geleceğe umutla bakan gençlerin ve insanların yaşadığı kurumlarımız, partilerimiz, şehirlerimiz olsun.
Saygılarımla. A. Tufan Güven.