Dolar kuru kaç lira olur? Sorusu, aslında bayağı ağır cevaplar istiyor. Dünya nereye gidiyor? İngiltere AB’ye geri döner mi?
Dolar kuru kaç lira olur? Sorusu, aslında bayağı ağır cevaplar istiyor. Dünya nereye gidiyor? İngiltere AB’ye geri döner mi? Yuan da durum ne olur? Suriye’de savaş sona erer mi? den tutun. Hazine tahvillerinin satılmasına, hazine tahvillerinin geri ödenmesine, ABD- Çin ekonomik savaşı etkileri ve sonuçlarına kadar binlerce sorunun cevabını istiyor.
Bizler Ülkemizdeki ekonomik olaylara o kadar odaklandık ki; dünyada nelerin olup bittiğinden bir haber olduk. Sanki ihracat ve ithalat dengesinin yegâne aktörü biziz. Dövizdeki kur artışları ve düşüşlerinin tek sebebi bizmişiz gibi bir algı ile geleceği yorumlamaya ve bu günün suçlularını bulmaya çalışıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti, dünyadaki tek devlet olmadığı gibi dünyada yaşanan ekonomik olaylarında tek müsebbibi değildir. Dünyada bizim dışımızda başka ülkelerin olması nedeni ile başka ülkelerin ekonomileri ve başka ülkelerin kendi aralarındaki ilişkileri, dünya ekonomisini ve ekonomide yaşanacak olayları belirler.
Güçlü ülkeler, tarih boyunca dünya sosyo- ekonomik dengelerini bozmuş. Daha sonrada kendi sosyo-ekonomik dengeleri bozulmuştur.
Dünya tarihine baktığınız zaman, güçlü ülkelerin bir marjinal kırılma eğrilerinin olduğunu görürsünüz. Bu marjinal kırılma eğri noktasına gelindiğini anlamak ise çok kolaydır. Yaşanan gün, tarih olmadan gün içinde kırılmanın olup olmadığını hemen anlarsınız. Bir ülke agresif lider tarafından yönetilmeye başladı mı? İşte o ülke marjinal kırılma noktasına gelmiş demektir. Yani yükselebileceği son noktaya gelmiş, bundan sonraki süreçte gerilemeye başlayacaktır demektir.
Stalin’le birlikte Rusya, marjinal noktaya gelmiş, önce duraklama devri daha sonra ise geri gitme dönemine girmiştir. Sonrası malum, dağılma devri.
Osmanlı İmparatorluğuna baktığınız zaman Kanuni döneminin marjinal nokta olduğunu görürsünüz. Duraklama, gerileme, dağılma.
Çok eskiye giderseniz, Mısır, Yunan- Helen, pers, tarihine baktığınız zaman görürsünüz ki; agresif liderlerle marjinal kırılma noktasına gelinmiş, arkasından duraklama, dağılma devri başlamıştır. Büyük İskender ve sonrası tüm tarih bilirlerin malumudur.
Bu tip agresif liderler sadece kendi ülkelerinin geleceğinin iyiye veya kötüye gidişinde etkili olmamışlardır. Dünyada ki diğer toplumlarında geleceğini olumlu ve olumsuz olarak etkilemişlerdir.
En agresif lider belki de Çengiz handır. Kendisinden sonraki kendi toplumunun geldiği nokta bellidir. Ama Çengiz hanın zulmünden kaçan insanlar Bilgi ve sermayelerini de beraberinde getirdikleri Anadolu Topraklarında Selçuklunun yıkılmasından sonra kurulacak olan Osmanlının sağlam zeminler üzerinde kurulmasını sağlamışlardır.
Hitler ve Mussolini’nin ülkelerinin marjinal kırılma noktalarına nasıl getirdikleri savaş nedeni ile duraklama ve gerileme ve dağılma dönemlerinin birkaç yıla sığdını görenlerin bazılarının hala hayatta olduğunu biliyoruz.
Ama bu agresif liderlerden kaçan insanlar yanlarında götürdükleri bilgi ve sermayeler ile ABD nin nasıl dünya lideri olması yolunda katkı verdiklerini gördük.
Şimdi dünya ekonomik liderliğini yetmişli yılarda İngiltere’ den alan ABD nin Trump’la marjinal eğri noktasına geldiğini söyleye biliriz. Neden mi? Sizce dünyanın her yerine kafa tutan, şirketlere, ülkelere durmadan para cezaları veren, ambargolar uygulayan, ambargo uygulamayan ülkelere ambargolar uygulayan, bir pasifikte K. Kore ile sürtüşen, bir Suriye ‘de teröristlerden kuvvetler kuran, kafasının estiği ülkeye kotalar koyan, gümrük vergilerini arttıran, bir otomotiv şirketine” seni sokaklardan silerim” diye kafa tutan Bir Trump yönetimindeki ABD nin artık marjinal kırılma noktasına geldiğini söylemek zor olmasa gerek.
Dövizin ne olacağını sadece ülkemize bakarak söylemek mümkün değil. Dünyadaki gelişmeleri de, hem ekonomik hem de sosyal olarak iyi yorumlamak gerekir.
Bence gelecek yıllarda sadece itibari değeri olan doların geleceği ne olur? diye sormamak lazım. ABD nin de geleceğinin ne olacağını sorgulamak lazım.
Saygılarımla.