CHP adayı Özkan Yalım şüphesiz Uşak’ta yerel seçimlere damga vuran belediye başkan adayı.

Hem cebinin hem de zekasının gücüyle, işbilirliğiyle, iş adamı kimliğiyle ön plana çıkmayı başardı ve Ak Parti adayı Mehmet Çakın ile başa baş yarışını sürdürüyor.

Siz bakmayın İyi Parti tarafından yayınlanan anketlere, biz sahadayız, gezip dolaşıyoruz. Kamuoyunun, vatandaşın nabzını tutuyoruz. İyi Parti 3.sırada.

* Teşkilat Olarak Ak Parti Önde Ama, Yalım Faktörüyle Yarış Başa Baş Gidiyor

Mehmet Çakın ile Özkan Yalım bıçak sırtı bir durumda son viraja doğru ilerliyorlar. Uzmanlık alanı ulaşım olan Özkan Yalım’ın iyi bir şöför olduğunu gördük. Geçti direksiyonun başına akşama kadar üniversite hattında bedava yolcu taşıdı. Bakalım başarıya giden bu yolda son viraja nasıl girecek sayılı günler kaldı, bekleyip göreceğiz.

Her ne kadar teşkilat olarak Ak Parti’nin gerisinde olsalar da, CHP 35 yıl aradan sonra Belediyeyi kazanmaya bu kadar yakın olmamıştı. En son 1989 yılındaki yerel seçimlerde  ‘Bizim Ali’  sloganıyla Ali Künek belediye başkanı seçilmişti.

* O gün bugündür aradan 35 sene geçti CHP’nin esamesi dahi yoktu.

Daha önceki yıllarda 1973 - 1980 yılları arasında  CHP,  Muhterem Kemikli ile belediye başkanlığını kazanmış, Uşak’ın efsane belediye Başkanı 1955 - 1960 ve 1963 - 1973 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Hakkı Yağcı’dan koltuğu teslim alabilmişti.

* Kırk Bir Kere Maşallah..!

Gerek Ali Künek ve gerekse de Muhterem Kemikli dönemlerinde sosyal belediyecilik anlamında iyi şeyler yapılmıştı. O dönemleri iyi biliyorum. Çünkü Muhterem Kemikli döneminde Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü olarak görev yapmıştım. Yani 40 küsur yıl öncesinden geliyor benim medya dünyasında var oluşum. Neredeyse ‘anadan doğma’ gazeteciyim.

Bu konuda mütavazı olamayacağım. Şimdikilerin bazıları çakma, bazıları sonradan olma…Bana da ‘41 kere maşallah’ sözünün  ne kadar yakıştığını bu yazıyı yazdığım sırada içimden geldi tarihe not düşmek adına yazayım dedim.…

* Mahkeme Kapısından Geçmeyenden Gazeteci Olmaz

Onca fırtınalar atlattıktan sonra yıkılmadım ayaktayım. Bu arada rahmetle andığım Erdoğan Dernek, Coşkun Özler, Sezai Duman, Yusuf Sarıoğlu gibi üstadlarımızdan öğrendiğim kadarıyla mahkeme kapısından geçmeyenden gazeteci olunmaz.

Her türlü iftiralarla Ağır Ceza, Asliye Ceza başta olmak üzere Hukuk mahkemelerinde yazdığım yazılardan, yaptığım haberlerden dolayı yargılandım ama sonunda hepsinden beraat ettim.

Meslekte 20 yıldır basın kartı taşıdığım için  Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan  verilen SÜREKLİ BASIN kartımı onurla ve gururla taşıyorum…

* Bunu da bizzat Valilik Özel Kalemi Buğra Bey’e hatırlatmak istedim…