Tarihi inkâr etmek, eskilerde yaşamak ayrı şeydir. Tarihten ders çıkarmak, tarih bilgisi olmak, ayrı şeydir. Bunları karıştırmamak lazımdır.
Tarihten ders çıkaranların, başarı yolları açıkken; Eskiye göre düşünen, eskiye göre hareket eden, eski taktiklerle hareket edenler kaybetmeye mahkûmdur.
Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu. Doğru sandığımız bilimsel doğruların bile kısa sürede değiştiğini herkesin fark ettiği bir dünyada yaşıyoruz.
Eskilerde oyunu ve gündemi birileri belirlerken, bu günün dünyasında, sorunlar gündemi belirliyor. Suni gündemler yaratma. Gerçek sorunları saklama, işlerine geldiği gibi sorunlar yaratma devri, saklanan gerçek sorunların saklanamaz hale gelmesi ile birlikte ortadan kalkmıştır.
Son dönemde özellikle A.B.D.nin bir bardak suda fırtına koparma çalışmaları hem ülke vatandaşları hem de tüm dünyada gereksiz, gülünüp geçilen, ABD ye prestij kaybettiren, çalışmalar haline gelmiştir.
Ortaya bir laf atarım. Hop Nijerya dayım. Hop Afganistan’ dayım. Hop Uzak doğudayım. Misket bombaları ile İsrail’le birlikte Orta doğudayım. Bu stratejiler artık günümüz dünyasında işe yaramıyor.
G 8 lerin yarattığı sorunlar o kadar büyüdü, dünyada gelir dağılımı o kadar bozuldu ki; artık yalancı gebelikler, suni sancılarla doğumlar oluşturulamıyor.
Neredeyse tüm kaynaklarını ve servetlerini elinde bulunduran G 8 lerin, Kirlettikleri, savaştırdıkları, insanları cahil bırakıp, canileştirdikleri, bir Dünyada, huzurlu ve sağlıklı bir şekilde günlük yaşamlarını sürdürmeleri mümkün olamamaktadır. Bu konuda hala, hatalarını görememekte, başkalarında suç aramaktadırlar.
Aaaa, cambaza bak. Taktiğini, Tabiri caizse, artık kimse yemiyor. Tüm dünyadaki insanlar: “Tamam, o sorunu çözeriz. Ama önce benim şu acil sorunlarım var. Bunları çözmem lazım” diyor.
Kısmi mutlunun doğru olmadığını ve bunun mümkün olmayacağını bir türlü anlayamayan G 8 ler bu seferde insanlar üzerinde son kozlarını oynayarak onları inançları üzerinden çatıştırmaya götürmeyi deniyorlar. Bunu gerçekleştire bilmek için engel olarak gördükleri, çoğunlukta olan mantıklı, sakin düşünen insanları etkilemek için her İnancın içinde şiddet yanlısı, inançlarının ve bu inançların, buyruklarının tamamen tersine hareket eden örgütler kuruyorlar.
Algı yönetimleri ile yönetmeye alıştıkları dünyadaki değişimi algılayamadıkları için hiddetlenmekte, hiddetleri arttıkça da şiddete başvurmaktadırlar.
Sanal düşmanlar yaratıp ülkeleri kendi içinde veya ülkeler arası savaşlarla savaştırıp, sonra o ülkelerin kaynaklarına çöken ülkeler, oyunları anlaşılınca, kendileri adına oynatacakları yeteri kadar ülkeler bulamayınca, savaş sahnesine kendileri çıkmak zorunda kaldılar. Ayrıca; Yoksul ülkeleri birbiri ile savaştırmak için, Müslüman’ı, Müslüman’a kırdırmak için örgütler kurdular. Eskisi gibi yarattıkları huzursuzlukların o ülkelerde kalacağını düşündüler ama Dünyayı, bir birine o kadar bağımlı ve bağlı hale getirdiklerini unuttular. Çıkardıkları her huzursuzluk, yarattıkları her yoksulluk, çok kısa sürelerde ülkelerine gelince de şaşırdılar.
Şimdi kalkmışlar, duvarlar örerek, vizeler, bilgisayar tabletlerine yasaklar koyarak kendilerini korumaya çalışıyorlar.
Biraz tarih bilgileri olsaydı şunu gayet iyi biliyor olurlardı; Yarattığın canavar bir gün gelir senide boğar.
Saygılarımla.