Kayıp veya zayii adına ne dersek diyelim, kayıp; İstemeden elde çıkarma, ihtiyaç halinde bulamama durumu diyebiliriz.
Kayıp etme fiili çoğu zaman farkında olmadan yitirme olarak tanımlarken, bazen de kayıp etme, bir şeyi diğerini, geri dönüşümsüz olarak tercih etme olarak da tanımlana bilir.
Bu nedenlerledir ki; ölen birsi için, kayıp ettik, kelimesinin kullanılmasını çok yerinde bulmam. Vefat etti veya Anadolu’nun birçok bölgesinde söylendiği gibi “ Onu sakladık.” Kelimelerinin kullanılması bana daha doğru gelmiştir.
Konu kayıplar olunca, kayıpların sebeplerini konuşmamak olmaz. Kayıplar ve sebepleri konuşulacak olunca da hangi şeylerin, kayıplarının konuşulduğunu da, bilmek gerekir ki; O, kayıpların sebepleri de doğru bir şekilde konuşula bilsin.
Bir eşyayı kayıptan, bahsediyorsak, kayıp sebepleri için; dikkatsizlik, dalgınlık, kayıp olana yeteri kadar değer vermemeyi söyleye biliriz. Başkaları bu kayıplara sebep olamaz. Yoksa bunun adı kayıp değil, hırsızlık, başkasının malına bilerek veya bilmeyerek zarar verme olurdu.
Konu insan ve insan sağlığı olduğu zaman durum değişir. İnsan sağlını hem kendi kaybedebilir hem de insanın sağlığını başkaları kayıp ettire bilir. Isınmak amacı ile lastik yakan komşunuz sağlığınızı kayıp ettirir. Sigara içer lastik yakarsanız, sağlığınızı siz kaybettirirsiniz. İnsan sağlığına zararlı maddelerle gıda üretimi yapan kişi ve firmalar sağlınızı kaybettirirken, yanlış beslenirseniz sağlığınızı siz kayıp edersiniz.
Arkadaşınız, eşiniz, akrabanız sizi zorlayarak, haksızlık ederek kendilerini kaybettirirler. Sizde dostlarınıza yanlışlıklar yaparsanız onların kayıp olmalarına sebep verirsiniz.
İnsan, maddi gücünü kayıp edebilir. İnsanın, maddi gücü, kayıpta ettirilebilir. Yanlış kararlar, yanlış harcamalar, yanlış yatırımlar, yanlış insanlarla yakınlaşmalar, değişen piyasa ve kanunlardaki değişiklikler de insanlara maddi gücü kayıp ettirebilir.
Sonunda ölüm yoksa her kayıp yerine koyula bilir. Ama umudunuzu kayıp ederseniz her şeyinizi kayıp edersiniz. Aslında birilerinin, size, yakınlarınıza bir şeylerinizi kaybettirmesine müsaade etmeyin. Fakat çoğu zaman birileri, kendimize ve yakınlarımıza zarar verme işini, kendileri yapmak yerine, verilecek zararları bizzat kendi ellerimizle bize yaptırırlar. Bunu da en iyi şekilde yapabilmek için elimizden umudumuzu alırlar. Umudumuzu elimizden almak içinde önce bizi değersizleştiriyorlar. Bunu da iki şekilde yapıyorlar. Ya bize, kendimizin değersiz olduğuna inandırırlar, Yâda boyumuzu aşan işlere bizi sokup, bu işlerde başarısız olmamızı sağlayıp, kendimizi değersiz hissettirmeyi başarırlar.
Bu nedenle günlük hayatta umudunu kaybeden insanlardan daha çok umudu kayıp ettirilmiş insanları görürsünüz.
Bu kötü niyetli insanların oyunlarını bozmak için; Başarılı insanların hayat hikâyelerini okumak, bazı değerler uğruna mücadele ederken yenilseler bile halkın gözünde kahraman olmuş insanların hikâyelerini dinlemek, umudumuzu kayıp etmemek için veya umudumuzu kayıp ettirmek isteyenlere karşı iyi bir koruyucu tedbir olabilir.
Umudunuzu ve güveninizi kayıp etmediğiniz ve kayıp ettirmediğiniz sürece, her zaman hayata yeniden başlama biletiniz cebinizde demektir.
Saygılarımla.