İnsanoğlu her zaman gelecek ile ilgili tahminlerde bulunmak veya gelecekte olacaklar ile ilgili bilgiler almaktan çok hoşlanmıştır. Astronominin temelini oluşturan astroloji ve fal olayları insan oğlunun bu ihtiyacını gören uyanılar tarafından ortaya atılmış şeylerdir. Gelecekten haber vermek ile geleceği tahmin etmeyi bir birine de karıştırmamak lazımdır. Gelecekten haber vermek başka şeydir. Gelecek ile ilgili tahminlerde bulunmak başka bir şeydir.
Kimin başına ne geleceğini yaratandan başka kimse bilmez. Ama Sığara içen birinin kanser olacağını aklı başında olan herkes tahmin edebilir.
Elimizdeki verilere bakmadan, duygusal olarak tahmin de bulunmak,  gönlümüzden geçeni söylemek hem kendimizi hem de bizden medet umanları yanıltmak olur.

Duygusal davranmadan yorum yapabilmemiz için peki nelere bakmamız gerekir. Şu günlerde doların değerinin ne olacağını tahmin için kullanacağımız bazı veriler, bir başka zamanda kullanacağınız verilerle hiçbir zaman ayni olmayacaktır.
Bu günün verileri nelerdir derseniz; en başta paranın sahibi olan ülkenin durumuna bakmak lazımdır. Daha sonra bakacağımız şeyler ABD nin rakibi olan ülkelerin durumu ve ülkenizin durumu.

Trump’un seçildikten bu yana, ABD içinde yaratmış olduğu genel şaşkınlılar, doların geleceği ile ilgili endişeleri arttırmaktadır. Öte yandan FED in faiz artırma çabaları ve faizde yukarı yönlü hareketler, Dünyadaki doların bir kısmının ana vatanına dönmesinde etkili olmuştur. Bu durumda gelişmekte olan ekonomilerde doların kendi paraları karşısında değer kazanmalarını sağlamıştır.
Son dönemde Kuzey Kore ile sürtüşmeler Çok uluslu sermayeler üzerinde endişe yaratmaktadır. Bu durumda yine gelişmekte olan ekonomilere yatırım yapmak isteyen uluslar arası sermayelerin yatırım yapma istekleri üzerinde olumsuz yönde etki yapmaktadır. Hatta bazıları, bu ülkelere yapmayı planladıkları, yatırımları ötelemişler veya yavaşlatmışlardır. Her ne kadar bir zamanlar savaş ekonomileri ile büyüyen ABD ekonomisi,  bu gün, dünyanın geldiği nokta itibarı ile ABD nin, savaş ihtimalleri, ekonomisi ve seçmeni üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Elimizde gergin bir ABD verisi var bu bir.

İkinci verilere bakalım. Dünyada, YUAN’ın geçerli bir para birimi olması için mücadele veren Çin’in ekonomik büyümesinin, ABD den daha büyük olmasının dolar üzerinde olumsuz bir etki yaratması. Buna karşın, Çin’in Dolar stoklarının artıyor olması nedeni ile dünyadaki bir dönem piyasalara pompalanan fazla dolarları piyasalardan çekiyor olması. Bu neden ile dolar azlığının oluşması, Doları güçlü kılarken, dünya piyasalarından çekilen dolarların tüketim üzerinde olumsuz etki yaratması nedeni ile üretilen Çin ürünlerinin dünya pazarlarında müşteri bulma sorununun ortaya çıkarması.
Üçüncü elimizde olması gereken verilere gelince; AB den çıkmış olan İngiltere ile Fransa’daki seçimlerin sonuçları ve Fransız ekonomisine ve AB ülkelerinin ekonomilerine etkilerinin ne olacağı sorusunun biliniyor olması gerekir.
Yine önümüzdeki dönemde Almanya’nın seçim sonuçlarının da ne olacağının biliniyor olması da doların yönü ile ilgili bize ipucu verecektir.
Dördüncü ve en önemlisi olan, Türkiye ekonomisinin ne olacağının bilinmesi ve doların Türk lirası karşısında değer kazanmaması için bizlerin neler yapması gerektiği.

Doların veya başka ülkelerin paralarının Türk lirası karşısında değerli olması sadece o ülkelerin ekonomileri ile alakalı değildir. Bizim ülkemizin ekonomisinin genel durumu daha önemidir.
Bir ülkede yatırımların olması veya paranın harcanması, dövizlerde yükselme beklentisinin olup olmaması ile yakından ilgilidir.
Eğer bir ülkede Döviz kurlarında yükselme yoksa veya yükselme beklentisi yoksa yapılması gereken yatırımlar ve harcamalar ötelenmez. Yok, dövizde yukarı yönde bir hareketlilik veya yukarı yönde bir beklenti varsa yatırımlarda, harcamaklarda ötelenir. Sonuç durgun bir ekonomi, dönmeyen çarklar, üretemeyen gençlik, mutsuz çalışanlar, mutsuz girişimci.

Avucumdaki kelebek hikâyesinde olduğu gibi “ Doların ne olacağı aslında, sadece ve sadece bizlerin elinde”

Saygılarımla.