Prof. Dr. Faruk Beşer'in hayatını kaybetmesi, Türkiye'de ilahiyat alanında önemli bir boşluğu dolduramayacak bir değeri kaybetmenin üzüntüsünü beraberinde getirdi. İslam Hukuku alanında uzmanlaşmış, akademik kariyeri boyunca pek çok esere imza atmış olan Faruk Beşer, sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda bir eğitimci ve bilge olarak hatırlanacak. Onun yaşamı, Türkiye'nin ilahiyat alanındaki zengin mirasına katkılarıyla dolu bir öyküyü simgeliyor. İşte, Prof. Dr. Faruk Beşer'in hayatı, akademik kariyeri ve bıraktığı izlerle ilgili detaylar.

Prof. Dr. Faruk Beşer Kimdir?

Trabzon doğumlu olan Faruk Beşer, ilkokul eğitimini Trabzon'da tamamladıktan sonra İzmit İmam Hatip Okulu'nda ortaokulu, Yozgat İmam Hatip Lisesi'nde lise eğitimini tamamladı (1972). Atatürk Üniversitesi İslamî İlimler Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, İslam Hukuku alanında "İslamda Sosyal Güvenlik" başlıklı teziyle doktor unvanını aldı (1985).

Akademik Kariyeri ve Uluslararası Deneyim

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Malezya International Islamic University’de iki dönem hocalık yaptı (1993-1994). Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne intisap eden Beşer, dekan yardımcılığı görevini üstlendi. Ayrıca, University of Pittsburgh'ta Misafir Profesör olarak altı ay boyunca araştırmalarda bulundu (1999-2000). Dubai'de Faculty of Islamic and Arabic studies’de öğretim üyesi olarak çalıştı (2005-2006).

Yayınlar ve Akademik Katkılar

Faruk Beşer'in akademik kariyeri sadece üniversitelerle sınırlı kalmayarak, 20'yi aşkın kitabı yayımlandı ve 600'ü aşkın TV programına katıldı. İslam Hukuku üzerine yaptığı katkılar ve bu alandaki derinlemesine bilgisiyle tanındı.

Son Görevi ve Anıları

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde İslam Hukuku Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Faruk Beşer, evli ve dört çocuk babasıydı. İslam Hukuku alanındaki uzmanlığıyla birçok öğrenciye rehberlik etmiş ve Türkiye'nin dini hayatına katkı sağlamış bir akademisyendi.

Prof. Dr. Faruk Beşer'in vefatı, Türkiye'nin ilahiyat camiasında derin bir üzüntü yaratırken, bıraktığı eserler ve öğrencilere kazandırdığı bilgilerle hatırası yaşayacaktır.