BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin kızı Özgül Hilal Destici'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) işe başlaması, son dönemlerde geniş yankı uyandıran bir konu haline gelmiştir. Bu olay, siyasi isimlerin aile bireylerinin kamu kurumlarındaki işe alımlarıyla ilgili kamuoyunun dikkatini çeken adalet ve şeffaflık meselelerini gündeme getirmiştir. Mustafa Destici'nin kızının Meclis'te işe başlaması kararı, eleştirilere ve tartışmalara sebep olmuş, bu durumun nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda farklı görüşler dile getirilmiştir.

Özgül Hilal Destici Kimdir?

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin kızı Özgül Hilal Destici, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Strateji Geliştirme Başkanlığı'nda 'programcı' olarak işe başlamasıyla gündeme geldi. Bu durum, kamuoyunda tartışmalara yol açtı ve eleştirilere maruz kaldı. Mustafa Destici, kızının Meclis'te işe başlamasıyla ilgili olarak, "Kızımı daha yüksek maaşlarla başka yerlerde de çalıştırabilirdim, ancak Meclis'te çalışmasını istedim" diyerek eleştirilere yanıt verdi. Özellikle işe alım sürecinde herhangi bir ayrıcalık veya torpil olmadığını vurguladı ve "5 binden fazla personel var. O personeller hangi yönetmelikle girmişse benim evladım da öyle girmiştir. Bir ayrıcalıkla girmemiştir" şeklinde konuştu.

Gazeteci Kübra Par'ın, "Eğer sizin gibi 600 milletvekili çocuklarını Meclis'te çalışsın diye işe sokarsa bu vatanın evlatları nasıl iş bulacak?" sorusuna karşılık olarak, Mustafa Destici, herkesin kendisini tanıdığını ve dürüst bir siyasetçi olduğunu belirterek, herkese hak ettiği cevabı verdiğini ifade etti. Ayrıca, kızının istifa etmeyi düşünüp düşünmediği sorusuna da "Burada gayriahlaki, gayriviccani veya gayriyasal bir durum yoktur" yanıtını verdi.

Özgül Hilal Destici'nin TBMM'deki işe alımı, genel başkan olan babası Mustafa Destici'nin siyasi kimliğiyle ve kamuoyunun işe alımda adalet ve eşitlik konularındaki hassasiyetleriyle bağlantılı olarak tartışmalara neden olmuştur. Mustafa Destici, kızının Meclis'te çalışmasını milli irade ve ülke çıkarları açısından doğru bulduğunu savunmuş ve herhangi bir usulsüzlük iddiasını reddetmiştir.