Murat Dağı’nda açılması planlanan altın madeni projesiyle ilgili davada yeni bir gelişme yaşandı. Anadolu Export Madencilik A.Ş. tarafından Kütahya’nın Gediz ilçesi Karaağaç Köyü sınırlarında yapılması planlanan “Yıldız Altın-Gümüş Madeni Kapasite Artırımı ve Kırma Eleme Tesisi” projesine ilişkin bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Raporda, madenin bölge ekosistemine, su kaynaklarına, tarıma ve turizme zarar vereceği açıkça belirtilerek, “Murat Dağı’nda altın madeni açılamaz” görüşü bildirildi.
Bilirkişi: “Doğal Dokuya ve Ekosisteme Zarar Verecek”
Raporda, Murat Dağı’nın biyolojik çeşitlilik açısından taşıdığı öneme vurgu yapılarak, alanın doğal dengesine yapılacak her müdahalenin ekosistemde kalıcı tahribat yaratacağı ifade edildi.
Bilirkişi heyetinin mahkemeye sunduğu raporda şu ifadeler yer aldı:
“Doğal süreçlerin hâkim olduğu bu alanda yapılacak madencilik faaliyeti, çevresiyle birlikte değerlendirildiğinde doğal dokuya zarar verecek, habitat kaybına neden olacak, su kaynaklarını olumsuz etkileyecek ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açacaktır. Alanın mevcut haliyle doğal ekolojik bütünlük içinde korunması gereken orman alanı olduğu kanaatine varılmıştır.”
Raporda ayrıca, Murat Dağı’nın turizm potansiyelinin tehlikeye gireceği belirtildi. Bölgenin özellikle termal ve doğa turizmi açısından büyük önem taşıdığı vurgulanarak, maden faaliyetlerinin “turizm yatırımlarını riske atacağı, görsel ve çevresel tahribata yol açacağı” tespiti yapıldı.

Danıştay, Yeniden Keşif ve İnceleme İstemişti
Daha önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “ÇED Olumsuz” kararı verilen proje hakkında şirket, karara itiraz ederek dava açmıştı. İlk yargı sürecinde mahkeme, altın madeni projesinin uygun olmadığına karar vermişti. Ancak Danıştay, ek inceleme yapılması talebiyle dosyayı Kütahya İdare Mahkemesi’ne geri göndermişti.
Yeni bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor da önceki kararı destekler nitelikte olurken, projenin hem çevresel hem de turizm açısından bölgeye zarar vereceği sonucuna ulaşıldı.

Funda Öz Akcura: “Murat Dağı Mücadelesi Su Mücadelesidir”
Karar sonrası ulaştığımız Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Başkanı Funda Öz Akcura, yeni bilirkişi raporunun açıklanmasının ardından yaptığı değerlendirmede, halkın kararlılığının sonuç verdiğini söyledi.
Altın madeni şirketi 2023 yılında Murat Dağı'nda altın madeni açmak için ikinci kez Bakanlığa başvuruda bulunmuş; Bakanlık'ın ÇED dosyasını askıya çıkardığı 10 günde, bölge halkı 10 binden fazla itiraz dilekçesini Bakanlığa göndermişti. Ve 10 günün sonunda Bakanlık ÇED dosyasını reddettiğini açıklamıştı.
Bunun üzerine şirket Bakanlığa dava açmış; bizler de, Uşak, Gediz, Kütahya, Eskişehir, İzmir belediyeleri de dahil olmak üzere bu davaya Bakanlık'ın yanında müdahil olmuştuk.
İlk dava kazanılmış; ancak Danıştay ikinci bir bilirkişi keşfi talebi ile davayı Kütahya İdare Mahkemesine geri göndermişti.
İşte o ikinci bilirkişi keşfinin sonucu da geldi. Ve yine çıkan karar: Murat Dağı'nda altın madeni açılamaz yönünde oldu.
Murat Dağı mücadelesi su mücadelesidir. Şu geçen aylarda yaşadığımız susuzluk, Murat Dağı'nın değerini bir kez daha gösterdi.
Bundan sonraki sürecimiz; Murat Dağındaki patlatmalı ve kimyasal ayrıştırıcıların kullanıldığı tüm maden ruhsatlarının iptal ettirilmesi olacak.
Çünkü MAPEK verilerine göre Murat Dağı'nın her bir karışı, altın madeni türevi madenlere ruhsatlı.

Platformun bundan sonraki hedefinin, Murat Dağı’nda kimyasal ayrıştırıcı kullanılan tüm maden ruhsatlarının iptal edilmesi olduğunu belirten Öz Akcura, “MAPEK verilerine göre dağın neredeyse her karışı maden ruhsatlı. Bu yanlışın tamamen ortadan kaldırılması için mahkeme gerekçeli kararı açıkladıktan sonraki süreçte ruhsat iptal davası açacağız” dedi.





