Borusan Holding'in iklim, insan ve inovasyon odak alanları doğrultusunda hayata geçirdiği 'Geleceğe İlham Buluşmaları' video serisinin 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne özel yeni bölümü yayınlandı.
Holdingden yapılan açıklamaya göre, EkoIQ Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru'nun moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşiye, Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş ile Konda Araştırma ve Danışmanlık Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Ali Karakaş konuk oldu.
Programda, Borusan Holding'in Konda Araştırma işbirliğiyle hayata geçirdiği '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet: Algı ve Tutum Değişimleri Raporu' ele alındı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Nursel Ölmez Ateş, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde toplumsal cinsiyet eşitliği alanında ilerlemenin sınırlı kaldığını belirtti.
Şiddetin bireysel değil, çok katmanlı bir mesele olduğuna dikkati çeken Ateş, Borusan Holding olarak sezgi yerine veriyle hareket ettiklerini, kök nedenleri anlayarak aksiyona çevirdiklerini kaydetti.
Ateş, kurum içinde hane içi şiddetle mücadele rehberleri ve destek mekanizmalarının devrede olduğunu, 'Borusan Eşittir' platformuyla kadın haklarını yıllardır savunduklarını ve tedarik zincirinde standart koyup uyum talep ederek dönüştürücü etki yaratmayı hedeflediklerini aktardı.
Kadınların hak temelli itirazının güçlendiğine değinen Ölmez Ateş, şunları kaydetti:
'Araştırmayı rafa koymak değil, bulguları politika ve uygulamaya dönüştürmek esastır. 'Kadın dikkat etsin.' söylemi zemin kaybediyor. 'Kadınlar gece toplu taşımaya yalnız binmesin.' diyenlerin oranı yüzde 69'dan yüzde 54'e, 'Kadınlar okulda işte kıyafetine dikkat etsin.' yargısı yüzde 84'ten yüzde 64'e geriledi. Kadınlar artık kendilerini yargılayanlara 'Ne münasebet' diyor. Özellikle gençler, değişimin itici gücü olarak öne çıkıyor.'
- 'Toplumsal farkındalık ve dayanışma büyüyor'
Ali Karakaş da toplumsal cinsiyet kalıp yargıları ve 'erkeklik' normlarının dönüşüme ihtiyaç duyduğunu, şiddetin, fizikselin ötesinde psikolojik, ekonomik ve dijital boyutlarıyla ele alınması gerektiğini ifade etti.
İş yaşamında ve sosyal çevrede ortaya çıkan ayrımcılık ve izolasyon pratiklerinin, farklı sosyoekonomik kesimlerde de görüldüğünü vurgulayan Karakaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Kent, kır ve metropol algılarındaki benzerlikler ve kent merkezlerinde 'Kol kırılır, yen içinde kalır.' tutumu içe kapanıklık yaratıyor. Sokak ve dijital alan güvenliğinin önemi arttı. 'Şiddete veya tacize maruz kalan bireylerin beyanı' ilkesine toplumsal destek güçlendi, toplumsal farkındalık ve dayanışma giderek büyüyor.'





