Uşak'ta Sekiz yıldır eşi Bayram Ali Saraç ile birlikte otopark işletmeciliği yapan Saraç, her gün elinde süngeri, gönlünde azmiyle araba yıkıyor.
Daha önce yıllarca düğün salonlarında aşçılık yapan Yaşar Saraç, mutfaktan çıkıp farklı bir alanda yoluna devam etmiş. Artık hayatını otoparkta sürdüren Saraç, yalnızca araçları değil, yıllardır kadın emeğine karşı biriken ön yargıları da adeta sabırla temizliyor.
“Eşimle birlikte sekiz yıldır bu otoparkta çalışıyoruz. Öncesinde düğünlerde yemek pişiriyorduk, şimdi ise araba yıkıyoruz. Helal kazancımız için mücadele ediyoruz.” diyen Saraç, yaptığı işin gururunu taşıyor.
Otopark sadece araçların park ettiği bir alan değil, aynı zamanda Saraç’ın emeğiyle güzelleşen bir yaşam alanı. “Arabaları yıkıyor, siliyor, çevremizi de temiz tutuyoruz. Temiz bir ortam, işimize duyduğumuz saygının bir göstergesi” diyerek işine ne kadar önem verdiğini dile getiriyor.
Yaşar Saraç için meslekler değişse de emeğin yeri aynı. “Eskiden yemek yapıyordum, şimdi araba yıkıyorum. Fakat her iki işte de alın teri var. Kadın olmak, bu işleri yapmaya engel değil, aksine gurur kaynağı. Helal kazancım için çalışıyorum, bundan da büyük bir onur duyuyorum” sözleriyle kadın emeğinin gücüne dikkat çekiyor.
Resmi olarak bir işletme sahibi olmasa da Saraç’ın azmi ve emeği, adeta bir kadın girişimcinin temsilcisi gibi. Eşiyle el ele kurdukları bu düzen, dayanışmanın ve emekle ayakta kalmanın güçlü bir örneği.
Toplumda bazen küçümsenen işlerde çalışan kadınlar için de bir mesajı var: “Bazıları temizlik ya da araba yıkama işlerini küçük görebiliyor. Ama ben utanmıyorum. Çünkü yaptığım işte alın teri var. Helal kazanç, ne olursa olsun değerlidir. Kadın emeği asla küçümsenmemeli.”
Yaşar Saraç, belki ekranlarda ya da sosyal medyada çok görünmüyor; ancak her gün otoparkta, sabırla verdiği emek, sessiz kahramanlığıyla ilham vermeye devam ediyor. O yalnızca araba değil, toplumdaki önyargıları da yıkıyor.