Erzincan İliç’teki altın madeninde meydana gelen facia, diğer altın madenlerindeki durumun da yeniden gündeme gelmesini sağladı.

Benzer tehlikelerin Uşak Kışladağ olmak üzere Türkiye’deki diğer madenlerde de söz konusu olduğunu belirten Murat Dağı Yok Olmasın Platformu sözcüsü Funda Akçora, "Erzincan’daki facianın boyutu, yani çöken miktar 600 milyon ton ağır metalli maden toprağı. Bu kütle için kullanılan siyanür miktarı ise 4 milyon 80 ton. Kışladağ Altın Madeni’nde siyanür İliç sahasının genişliği yaklaşık 3 milyon m2. Neredeyse Cumhuriyet mahallesi kadar bir alan.

I M G 3032

AFAD Uyardı; “Her an 7.1 Şiddetinde Deprem Olabilir”

Bizzat Kışladağ’ın 2013 tarihli ÇED’ine göre maden sahası Gediz ve Çivril fay hatlarının arasında yer alıyor. AFAD’a göre Gediz fay hattında her an 7,1 şiddetinde deprem yaşanabilir. 3 yılda bir 5 ve üzeri depremler oluyor bölgede. Beşik gibi sallanıyor. Ayrıca  Çivril fay hattı da diri bir fay. Olası bir depremde 600 milyon ton siyanür ve ağır metalden oluşan bu kütle ne olacak? Ya da şöyle soralım: Her eşyanın bir ömrü var. İliç sahasının altına serilen ve sızıntıyı önleyeceği varsayılan membranın ömrü ne kadardır? Üzerine binen 600 milyon ton kayaya 20 yıldır dayanabildi mi? 3 milyon m2’lik bölgenin herhangibir  yerinde çatlama/patlama oldu mu, olmadı mı? İl Sağlık Müdürlüğü’nün verilerine göre Eşme ve Ulubey bölgesindeki yeraltı sularında arsenik oranı normalin 70 ile 700 kat arası fazla. Arsenik oranının fazla olmasının Kışladağ ile bir bağı var mı? Bunlar araştırılsın istiyoruz” dedi.

Tuprag Kisladag 2

Kışladağ Altın Madeni’nde Durum Ne?

Eşme ilçesi Kışladağ Altın Madeninde durumun ne olduğunu soran Akçura konuşmasına şöyle devam etti: ”Şimdi sormak lazım. Kışladağ Altın Madeninin 2015’teki ÇED dosyasında neler yazıyordu? Eğer o dönem, Murat Dağı’nda kazanılan başarının benzeri yaşansaydı, Tüprag neleri itiraf etmek zorunda kalacaktı? Yine İliç’te yaşanan felaket ve Murat Dağı’ndaki itiraflar ışığında bakarsak,

Kışladağ Altın Madeninde siyanürlü İliç sahasının durumu nedir?

Tüprag’ın 2013’te hazırladığı “kapasite artışı ÇED raporuna göre, liç sahasında 600 milyon ton maden kayasına 4 milyon 80 bin ton siyanür uygulandı, uygulanıyor. Kuzey ve güney olmak üzere iki siyanür liç sahasında 120’şer m. yükseklikte ağır metal yüklü maden kayası istifleniyor. İliç’in kat kat fazlası! Kışladağ Altın Madeni’nde siyanür İliç sahasının genişliği yaklaşık 3 milyon m2. Neredeyse Cumhuriyet mahallesi kadar bir alan! Alaşehir ve Salihli ovasına dek bölgenin önemli tarım arazilerindeki verim düşüklüğü ve mahsul kalitesizliği ile Kışladağ altın madeni siyanür İliç alanında olan tozuma arasında bağ var mı? Ve yine, son yıllarda yaşadığımız yeraltı sularının çekilmesi ve kimi köylere tankerlerle su taşınması ile Kışladağ Altın Madeni arasında bağ var mıdır? Geçen ay Uşak Karacahisar köyünde kuraklık yüzünden toprak ikiye bölünmüş ve heyelan meydana gelmişti. Ve şubat ayında diz boyu kar olması gerekirken bahar havası yaşıyoruz. Bu yaz da çeşmelerimizden su akmayabilir. Kışladağ Altın Madeninin, Uşak’ın tükettiği suyu tek başına kullandığı ve bunun için bir bedel ödemediği iddia ediliyor? Kışladağ altın Madeni ne kadar su tüketiyor ve bu suya nasıl ulaşıyor? Yoksa biz, Erzincan İliç’teki felakete gerek bile kalmadan, bir altın madeninin yaratacağı olası sorunları, 20 yıldır yaşıyor muyuz?"

Editör: Öyküm Yavuz