Uşak’ın Cumhuriyet Mahallesi’nde, 3. Bilge Sokak’ta, sıradan bir evin bahçesi görenleri adeta büyülüyor. Bahçenin sahibi 67 yaşındaki emekli beden eğitimi öğretmeni Nevzat Türkcan, burada kaktüs yetiştiriciliğini sanatla harmanlıyor.
1980’li yıllarda amcaoğlu sayesinde kaktüslerle tanışan Nevzat Türkcan, bu ilgisini yıllar içinde bir tutkuya dönüştürdü.
Bugün bahçesinde 1500’ün üzerinde farklı kaktüs türü bulunuyor. Koleksiyonunda Türkiye’nin yanı sıra Tayvan, Kore gibi uzak ülkelerden getirilen özel türler de yer alıyor.
Nevzat Türkcan, kaktüslerini yalnızca bitki olarak görmüyor. Onlara birer sanat eseri gözüyle bakıyor. “Her biri ayrı bir karakter, ayrı bir ruh taşıyor,” diyerek bahçesinin ziyaretçilerine sadece bitki değil, adeta yaşayan bir sanat galerisi sunduğunu söylüyor.
Satıştan Çok Paylaşım Amaçlı
Uzun yıllar yalnızca dostlarıyla paylaştığı kaktüslerini, son yıllarda artan ilgi üzerine satışa da sunmaya başlayan Türkcan, bu işi ticari bir kaygıdan uzak yürütüyor. “Buraya gelen illa ki bir şey alacak diye bir şart yok. Gezsinler, görsünler, bir çayımızı içsinler, bana yeter,” diyor.
Kaktüs Felsefesi: Sabır ve Azla Yetinmenin Sembolü
Nevzat Türkcan için kaktüsler yalnızca süs bitkisi değil. Ona göre kaktüsler, insanlara sabrı, azla yetinmeyi ve zorluklarla baş etmeyi öğretiyor. “Kaktüs az suyla yaşar ama ışığa tutkundur. Çiçek açması için kışın soğuk yemesi gerekir. Hayat da böyledir; zorluklar olmadan güzelliklerin değeri anlaşılmaz,” diyerek kaktüslerin yaşam öğretisini vurguluyor.
Bahçede Sanatın İzleri: Geri Dönüşüm Harikaları
Nevzat Türkcan’ın maharetleri sadece kaktüslerle sınırlı değil. Bahçesinde ceviz ağacından oyma eserler, eski eşyalardan yaptığı heykeller ve dekoratif objeler de bulunuyor. Annesinin eski ekmek teknesini oyuncak arabaya, mermer artıklarını ise Akdeniz Tapınağı figürüne dönüştürmüş. “Eskiler çöpe atılmasın, değerlendirilsin,” diyerek her eşyaya bir ikinci şans veriyor.
Ziyaretçilere Açık Yaşam Bahçesi
Nevzat Türkcan’ın evi, bir kaktüs bahçesi olmanın çok ötesinde. Ziyaretçilerini bir doğa müzesi ve sanat galerisiyle buluşturan Türkcan, kapısını herkese açık tutuyor. “Gelin, görün, ister çayımızı için ister kahvemizi. Kaktüslerimize ve el emeği eserlerimize göz atın, doğa sevgimizi birlikte paylaşalım,” diyor.
Yaşamının Temeli: Sevgi ve Paylaşım
Nevzat Türkcan’ın tüm bu çalışmalarının temelinde ise tek bir amaç yatıyor: Sevgi. “İnsanlar doğayı, hayvanları ve insanları sevsin,” diyen Türkcan, hem doğanın sabrını hem sanatın güzelliğini yaşam biçimi haline getirmiş bir isim olarak Uşak’ta fark yaratıyor.