Roma'nın ilk imparatoru Augustus tarafından milattan önce 20 yılında kurulan, dönemin en güçlü kentleri arasında yer alan Uşak'ın Sivaslı ilçesi Selçikler beldesindeki Sebaste Antik Kenti'nde kazı çalışmaları sürüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle Uşak Arkeoloji Müzesi başkanlığında yürütülen çalışmaların bilimsel danışmanlığını Uşak Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nden öğretim üyeleri Doç. Dr. Emre Taştemür ve Doç. Dr. Münteha Dinç yürütüyor.
Sebaste'de bu yıl büyük kilisenin yer aldığı bölgede yoğunlaştırılan kazı çalışmalarında, Anadolu'daki antik kentlerde daha önce 5 örneğine rastlanılan "opus spicatum" diye adlandırılan pişmiş topraktan saç örgüsü şeklinde yapılmış taban döşemesi bulundu.
- "Çok önemli bir buluntu"
Kazı çalışmaları bilimsel danışmanı Doç. Dr. Münteha Dinç, AA muhabirine, Bizans döneminde de yaşamın kesintisiz devam ettiği antik kentin döneminin önemli bir piskoposluk merkezi olduğunu söyledi.
Dinç, büyük kısmı toprak altındaki büyük kilisede yapılan çalışmalarda bu yılın en önemli mekanını açığa çıkardıklarını ifade ederek, "Opus spicatum dediğimiz bir mozaik, pişmiş toprak taban döşemesiyle karşılaştık. Sebaste'nin ne kadar önemli olduğunu gösteren verilerden biri oldu." dedi.
Bu tip taban döşemesinin Roma döneminde en çok tercih edilen modeller arasında yer aldığını anlatan Dinç, şöyle devam etti:
"Toprak tuğlaların saç örgüsü şeklinde birbirine eklenmesiyle oluşturulan bir taban döşemesi. İtalya'da milattan sonra 1. ve 2. yüzyılda Roma'da ilk örnekleriyle ya da en erken örnekleriyle karşılaşmaya başlıyoruz. Anadolu'da da belli başlı merkezlerde var. Özellikle Sebaste'ye çok yakın Laodikya, yine Frigya bölgesinde Hierapolis'te, Kibyra'da, Patara'da, Stratonikeia'da bu taban döşemesi örnekleriyle karşılaşmış bulunuyoruz.
Sebaste'de böyle bir örneğin ortaya çıkmış olması, bölge arkeolojisi açısından son derece önemli bir buluntu. Şimdiye kadar bilinen 5 örnek, Sebaste'nin çok yakınındaki örnekler. Sebaste de altıncı örnek olarak bu yılki kazı çalışmalarıyla arkeoloji literatürüne eklenmiş oluyor. Bu açıdan da çok önemli bir buluntuyla karşılaştığımızı söyleyebiliriz."
Taban döşemesinin 3 metre uzunluğunda ve 1 metre genişliğindeki kısmını açığa çıkarttıklarını kaydeden Dinç, bu döşemenin koridor boyunca uzandığını tahmin ettiklerini belirtti.
Opus spicatum tipi döşeme modelinin kullanım kolaylığının olması, kolay tamir edilmesi ve su tutma özelliğinin bulunması dolayısıyla özellikle Roma döneminde tercih edildiğini dile getiren Dinç, "Daha çok ana caddelerde, üstü açık alanlarda, avlularda, villalarda iç avlularda, yine iç mekanlarda, dükkanlarda bu tür taban döşemeleri örnekleriyle biz karşılaşıyoruz.
Yine hamam yapılarında bu örneklerle karşılaşıyoruz. Sebaste'deki kilisenin hamamdan dönüştürüldüğüne dair bir soru işareti, bir veri bu yılki kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkmış oluyor. Bunun araştırılması gerekiyor." diye konuştu.
Dinç, döşemenin milattan sonra 4. ve 7. yüzyıllar arasında kullanılmış olabileceğini tahmin ettiklerini sözlerine ekledi.