Davanın İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşması, bu mahkemenin salonunun yetersizliği sebebiyle 5. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık iş yeri sahibi N.D, müştekiler, sanık yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Kimlik tespitinin ardından söz verilen sanık N.D, iş yerini eşiyle çalıştırdıklarını belirterek, ürünlerde kullanılan malzemeyi günlük olarak aldıklarını, olaydan bir hafta önce de denetlendiklerini savundu.
N.D. denetime gelen ekibin iş yerinde kumpir de yediğini belirterek, "Daha sonra heyet teşekkür edip gitti. Hijyene çok önem veriyoruz. Her ürünün faturası da vardır. O gün kumpiri ben yaptım. Vefat eden Servet Hanım'ın da ne yediğini bilmiyorum. 'Salmonella' bakterisi mısırda çıktı. Vefattan dolayı da çok üzgünüm." dedi.
Maktulün kızı müşteki Bahar Zeyrek ise gözyaşlarıyla annesinin ölümünde ihmali olanlardan hesap sorulmasını istedi.
Yedikleri kumpirde mısırın bulunmadığını belirten Zeyrek, "Annem bir haftada 6 kilo verdi. Annemi tuvaletini yaparken ölü buldum. Ben ve oğlum da zehirlendik. Sonuna kadar şikayetçiyim." diye konuştu.
Maktulün oğlu müşteki Murat Polat ise annesinin taburcu edildikten sonra yeniden rahatsız olduğunu ve sorumlulardan şikayetçi olduğunu söyledi.
Duruşmada, iş yerinde kumpir yedikten sonra zehirlenen bazı kişilere de söz verildi.
Kendisiyle çocuğu ve eşinin de zehirlendiğini ifade eden A.E, "Ürünlerde çapraz bir bulaş vardı. Oğlum odasında 'ölmek istiyorum' diye bağırmıştı. Hastalık süreci 8 gün sürdü." dedi.
- Zehirlendikten sonra işletmeyi arayıp uyarmış
Zehirlendikten sonra işletmeyi aradığını ve satış yapılmaması yönünde uyarıda bulunduğunu ifade eden D.K. ise "O gün o ürünleri kaldırsalardı bu talihsiz olay yaşanmazdı. Günde 4-5 kez acil servise gittim. İşe de gidemedim, psikolojik olarak çok etkilendim." ifadesini kullandı.
Söz verilen sanık N.D. ise D.K'nın uyarısının ardından aynı gün ürünleri değiştirdiğini ileri sürdü.
Müşteki ifadelerine karşı söz verilen N.D, "Çocuklarıma yedirmediğim ve kendi yemediğim hiçbir ürünü satmadım." dedi.
Duruşmada tutuklu sanık N.D'nin eşi C.D. de tanık olarak verdiği ifadesinde olay tarihinde kumpiri birlikte hazırladıklarını belirterek, zehirlenme vakalarını telefon aracılığıyla uyarı gelince öğrendiklerini söyledi.
Mahkeme heyeti başkanının, "Önlem aldınız mı?" sorusuna C.D, "İlk başta ciddiye almadık, sonrasında uyarılar gelince de dükkanı kapattık." diye konuştu.
Cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamı yönünde görüş sundu.
Aranın ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Mahkeme heyeti, sanığın iş yerinde birlikte çalıştıkları eşi C.D. hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına hükmedip duruşmayı erteledi.
- Olay
Buca'da yaşayan Bahar Zeyrek, annesi Servet Polat ve 11 yaşındaki oğlu Gökhan Zeyrek, 28 Aralık 2024'te Efeler Mahallesi'ndeki bir işletmede kumpir yemiş, aynı gün kusma ve ishal şikayetiyle Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne giden aile, tedavilerinin ardından evlerine dönmüştü.
Ertesi gün de rahatsızlıkları devam eden anne, kızı ve torunu tekrar hastaneye başvurmuş, acil servisteki tedavilerinin ardından taburcu edilmişti.
Olaydan 2 gün sonra evinin tuvaletinde öldüğü belirlenen Servet Polat'ın ailesi işletmeden şikayetçi olmuş, gözaltına alınan işletme sahibi N.D. tutuklanmıştı.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun raporunda Polat'ın ölümünün, "gıda zehirlenmesi" sonucu meydana geldiğine yer verilmişti.
Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğünün muayene ve analiz raporunda da satışa sunulan kumpir numunesinde "salmonella" bakterisi bulunmuştu.
Davanın iddianamesinde, sanığın "taksirle ölüme neden olma" suçundan 15 yıla, "bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ticareti"nden de 5 yıla kadar hapsi isteniyor.