Eşme, Uşak ilinin yüzölçümü olarak merkezden sonraki en geniş ilçesidir. Bu zengin toprakları, Uşak ve Ulubey'in doğusundan, Manisa'nın Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerine kadar uzanır. Deniz seviyesinden 823 metre yükseklikte yer alırken, yıllık yağış miktarının az olması ve orman varlığının sınırlı oluşu, İç Anadolu ile Ege bölgesinin etkilerini taşıyan bir geçiş iklimine sahip olmasını sağlar.

Antik Dönemlerden Osmanlı'ya Eşme'nin Tarihsel Seyri

MÖ 2. yüzyıl, Eşme'nin tarih sahnesindeki yerini aldığı dönemdir. Helenistik çağlar boyunca, Friglerden Kimmerlere, Lidyalılardan Romalılara kadar birçok medeniyet bu topraklarda hüküm sürmüştür. Thrak kökenli "Maion" adındaki göçmenler, bölgeye "Maionia" ismini vererek tarih sahnesine damgalarını vurmuşlardır.

Osmanlı dönemi öncesinde, Eşme Selçuklu Devleti'nin hâkimiyetine girdi. Eşme, Yıldırım Bayezid döneminde Osmanlı İmparatorluğu'na dâhil oldu.

Eşme'nin Osmanlı Dönemi ve Rum Nüfusu

15.yüzyıl sonlarına gelindiğinde Eşme, 79 köyüyle büyük bir kaza merkezi halini almıştır. İlçenin nüfus yapısı, ağırlıklı olarak Müslüman Türklerden oluşmakla birlikte, az da olsa Ortodoks Rumları da barındırmaktadır. Bu dönemde Türk ve Rum nüfus arasındaki mesleki dağılım oldukça belirgindir.

Eşme'nin Kurtuluş Savaşı'ndaki Rolü

Kurtuluş Savaşı yıllarında Eşme'nin Türk aşiretlerinin yanı sıra az sayıda Rum'a da ev sahipliği yaptığı bilinir. Eşme, Kuvayı Milliye Teşkilatı'nın kurulduğu ve direnişin en yoğun yaşandığı bölgelerden biri olmuştur. Müftü Ahmet Nazif Efendi'nin önderliğinde, Eşme halkı, Yunan işgaline karşı büyük bir direniş göstermiştir.

Eşme, tarihin derinliklerinden günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, zengin bir tarih ve kültürel mirasa sahip bir ilçedir. Bu miras, Eşme'nin sadece coğrafi özellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel zenginlikleriyle de Uşak ilinin en önemli ilçelerinden biri olduğunu göstermektedir.